Karşı tarafın rahatsızlığından faydalanın

Bir satış sunumuna ne kadar iyi hazırlanmış olursanız olun sonucun sizin ümit ettiğiniz yönde ortaya çıkacağı konusunda size kimse garanti veremez. Kariyerinizi artırırken birçok yeni ofise girip bir oda dolusu insanla karşılaşacaksınız. Bu insanlar;

a) Sizin kim olduğunuz konusunda hiçbir bilgisi olmayan,

b) Size ayıracak “sadece birkaç dakikası” olan,

c) Genelde fazlaca ilgili görünmeyen veya

d) İlgilenseler bile yeterli otoriteye sahip olmayan şahsiyetler olabilecektir.

Bu tür siliklikler sizi dikkatsizliğe ve disiplinsizliğe yöneltmemelidir. Bu insanlarla karşılaştığınızda uğradığınız hayal kırıklığını yüzlerine söylemekten çekinmeyin. Eğer gerçekten otorite sahibiyseniz sizden özür dileyecektir. Bu değerli bir bilgidir.

Bizim genel müdürlerimizden biri bir zaman satış sunusu için Cleveland’dan Atlanta’ya uçmuştu. Başlarda işler yolunda gitmemiş ve randevu alınmış olan şahızlar birkaçından önceden planlanan görüşme için 20 dakikadan fazla vakitleri olmadığı cevabını almıştırç Ayrıca müşterilere satış sunusunu yapılacağı konferans salonunun video gösteriş teçhizatı bizim önceden hazırlanmış olan video kasetini gösteremedi. Daha da kötüsü, salonun kim tarafından yönetildiği bile belli değildi.

Bizim temsilcimiz olan genel müdür salondaki genel havayı ve dinlemeye gelen az sayıdaki seyirciyi dikkatli bir şekilde değerlendirerek ayrılmaya karar verir ve mikrofona eğilerek “Bu yapılan doğru değil, ben sizleri görmek için tam dört saatlik yoldan geldim. Vaktimi boşa harcamak ve aynı şekilde sizi de meşgul etmek istemiyorum. Bu toplantıyı ileri bir tarihe erteliyorum” deyip konuşmasını tamamladı. Tam bu sırada dinleyiciler arasından ayağa kalkan bir genç bayan zamanınızı boşa harcamıyorsunuz” dedikten sonra kendini tanıtarak bir pazarlama ajansının reklam direktörü olarak çalıştığını söyledi. Ardından “Ben burada yeni kararlar alıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Bu çok değerli bir bilgiydi. Temsilcimiz bu bilgiyle güçlenip çabucak sonuca bağlanan bir stış sunusu yerine daha küçük konuşma yapmıştır.

İş Görüşmelerinde Paranın Önemi

is gorusmesi para

Herkesin bir fiyatı vardır. Fakat birçok satış görevlisi bu fiyatı dolar cinsinden değerlendirdikleri için hataya düşmüşlerdir. Bu yapıdaki satış görevlilerine göre anlaşmada sadece ne kadar yüksek miktarda para konusunda evet demeleri ile her iki tarafın da menuniyeti sağlanabilecektir. Bu mantık ilişkinin ekonomiyle ilgisi olmayan birtakım öğelerini gözardı eder. Örneğin satıcı ile alıcıyı masaya getiren psikolojik ihtiyaçlar bu öğelerin en önemli kısmını kapsar.

Satış bağlantılarında ben bizzat ekonomiyle ilgisi olmayan aşağıda açıklayacağım dört öğeye gerekli ağırlığı vermeye çalışın:

Kalite: Eğer kalitede mükemmellik sizin en büyük özelliğinizle bunu avantaj elde etmek için kullanın. İnsanlar sahip olduğunuz prestijin bir kısmını bu kaliteyi satın almak için para ayırarak elde etmek yolunda sık sık başvuracaklardır. Örneğin müşterilerden Chris Everst’in Rolex ile olan ortaklığı buna en güzel açıklamadır. Chris’in bir bayan olarak teniste ulaştığı başarı, popülerite ve şampiyonluk kariyeri belki de ona Rolex ile yapılmış olduğu anlaşmada daha fazla para alabileceği diğer saat yapımcı şirketleriyle anlaşabilmesi garanti edebilirdi. Fakat Everst tüm diğer cazip teklifleri reddederek Rolex ile anlaşma yolunu seçmiştir. Çünkü Rolex dünya üzerindeki en yüksek kalitenin temsilcisidir. Sonuç olarak, Rolex reklamını yapmak için diğer saat yapımcılarına göre daha az ödeme yapmaktadır. Çünkü Rolex saatlerinin maliyetleri çok daha yüksektir.

Bugün Yerine Yarın: Gelecekteki büyük miktarlardaki kanuna uygun kazançlar bugün elde bulundurulan çok büyük rakamlardaki nakit para ile sağlanabilir. Bir bölgeye yeni girmek isteğinde olan kurulmaktaki bir şirket bizim müşterilerimizden sadece biri ile olan ilişkimizi arttırmak için kurulu bir şirketin harcadığı paradan çok daha azını hazırlamıştır. Fakat bu taze şirketin harcadığı paradan çok daha azını hazırlamıştır. Fakat bu taze şirketin, uzun vadede daha güçlü olmasını sağlayacak iyi bir hedefe sahip olması gerekir. Örneğin rakibi firma bize 20 lira vermeye hazır olduğunu öğrendiklerinde bile bize sadece 1 lira teklif edebilir. Eğer gerçekten zeki ve açıkgözlerse bu tekliflerine şu cümleyide eklemeyi unutmazlar: “Eğer yapmış olduğunuz program bizim düşündüğümüz şekilde yürüyecek olursa siz 50 lira kazanacaksınız” Eğer biz onlara güvenir ve inanırsak bir iş bağlantısı sağlayabilirler. Bugünü daha az, yarını daha fazla önemsemek önemli bir meseledir.

Bizim müşterilerimizden herhangi biri çoğunlukla iki teklif arasında bir seçim yapmak durumunda kalacaklardır. Ya bugünü seçecekler ya da yarını. Ve bizler ise kendi kendimize şu soruyu sormak zorundayız: Acaba şirket olarak bu yeni yaklaşımla beş yıl sonra ne durumda olacağız?

Çünkü bir kez Wimbledon için ABD’nin önde gelen bir giyim üretici firmasıyla büyük bir giyim hakkını ekde ettiğimiz anlaşma imkanı yakalamıştık. Büyük miktarda para işin içine girmişti. Fakat bizler bu yaklaşımın bir şirketle anlaşma yaparak uzun ömürlü olmayacağını düşündük ve yılların geçmesiyle markanın ün kazanacağını hesap ettik. Sonuçta parayı geri çevirerek yarın için arayışa geçtik.

Gelenekler: İlişki içinde olduğunuz insanlar birtakım şeyleri yapma konusunda yerleşik, eskiden beri uygulamakta oldukları usullere sık sık başvururlar. Yine bu kişiler inandıkları geleneklerin değiştirilmesinden oldukça rahatsız olurlar. Bu nedenle onların üzerinde etkili olan bu konuda uyanık olmalısınız. Sahip oldukları gelenekleri ve alışkanlıkları değiştirmek imkansız veya sizin harcayabileceğiniz emekten daha fazla olabilir.

Gizlilik: Bir ilişkinin tam olarak anlaşmayla sonuçlanıncaya kadar gizli tutulması hem paranızın korunmasını sağlayacak hem de başınızın gereksiz yere ağrımaamsına yardımcı olacaktır. En iyi ilişkiler oldukça gizli yürütülen ve anlaşma sağlanınca çevreye duyurulanlardır. Yapabileceğiniz en kötü davranış ise bir satış işlemi sırasında gazeteye veya bir ticari yayına bilgi vermektir.

Eğer bulunduğunuz pozisyonu basına az da olsa sızdırırsanız, onlar boş durmayarak anlaşmacı karşı tarafın durumunu araştıracaktır. Ve bir anda şirketinizde veya topluluğunuzda bulunan binlerce insan her iki tarafın durumu konusunda çok fazla dikkatli ve uyanık olacaklardır. Sonuçta yapacağınız anlaşma ya hiç olmayacak ya da kısa ömürlü olacaktır. Artık siz kendi tarafınızı ayakta tutmaya çalışacaksınız. Sonuçta iki taraftan biri kötü pozisyona düşecek ve iki taraf da olanlardan memnun olmayacaktır. Durumu kurtarmak isterken hiç gerekli olmayan ayrıntıları satış işine eklemek durumunda da kalabileceksiniz. Güvenilirlik içinde sahip olduğunuz şöhreti anlaşmacı taraf olarak bir avantaj olması için ekleyebilirsiniz. Benzer şekilde kaybetme konusundaki ününüz de rekabet ortamında birçok potansiyel taraf için yönlendirici olabilir.

Hiçbir İşi Geri Çevirmeyin

is-gorusmeÖnce işi alın, nasıl teslim edeceğinizi sonra çözümlersiniz. Planlayın, müşteri bulun, anlaşmayı yapın ve işi yapın. “Kapasite yetersizliği” nin yeni bir işe giden yolda önünüze bir duvar gibi dikilmesine izin vermeyin. “Personel yetersizliği” sizi bir projeyi üstlenmekten alıkoymasın. İş almak çok zor. Üretim zorluklarını düşünerek teklif vermeyerek, denemeyerek, anlaşma yapmayarak, bunu bir de siz daha da zorlaştırmayın. Daima evet deyin. İşi daima üstlenin.

Karlı işleri asla geri çevirmeyin!

Eğer küçük bir reklam ajansınız var ve yeni ve büyük bir müşteri bulduysanız, işi üstlenin. Sonra da metin yazarları ve ilancılar aramaya başlayın. Eğer küçük bir inşaat şirketiyseniz ve bir okul inşaatı ihalesi kazandıysanız işe, doğramacı ve duvar ustaları alarak başlayın. Eğer küçük bir çiçekçi dükkanınız varsa ve yirmi tane düğün için sipariş alabiliyorsanız, siparişlerin hepsini kabul edin. Her yer çiçekçi dolu ve bunların pek çoğu size bu siparişleri karşılamada yardım etmeye can atacaktır.

Eğer bir işten para kazanacağınızı biliyorsanız, işe girişmekten korkmayın. Müşteri her zaman bulunur. İşi teslim edecek bir yol da daima vardır.

Siparişi her zaman kabul edin. Yalan söylemeyin, hile yapmayın, para kaybetmeyin. Fakat, işi sakın kaybetmeyin! Bu çoğu zaman işi sonsuza dek yitirmek demektir.

Şu eski satıcı özdeyişini aklınızdan hiç çıkarmayın: Birileri bir şeyler satıncaya kadar hiçbir şey olmaz. Küçük işletmeler daima bir şeyler satarlar ve genellikle de kendilerinde yeterince olmayan şeyleri satarlar.