İstanbul, muhteşem tarihiyle, imparatorları ve savaşlarıyla, gücüyle ve bilgisiyle Kudüs gibi benim için her zaman bir efsane olmuştur. Fakat 4 yıl öncesine kadar bunu şahsen tecrübe etme fırsatım olmamıştı.
Buraya ilk gelişimde bütün bu efsane kayboldu. Anladım ki İstanbul‘u gerçekte olduğu gibi hayal etmemişim. Fakat burada karşıma çıkan da, küçümsenemeyecek derecede büyeleyici, çekici ve bağlayıcı bir şehirdi. İsrail’de doğdum ve büyüdüm. Uzun yılar boyunca süregelen İsrail-Filistin çatışmasında bir fotomuhabiri olarak görev aldım. Ta ki hayatımda köklü bir değişiklik yapmaya karar verinceye kadar… Ve New York’a taşındım. Bip Apple’da bir yıl geçirdikten sonra, foto muhabirliğinin dünyadaki başkentlerinden biri olan Paris’e taşındım.
“Memlekete Dönmek mi? Henüz Değil!” yazısını okumaya devam et