Bir küçük işletme sahibi olarak siz, işletmenizin somut halisiniz. İşletmenizin pazardaki imajından ve adından siz sorumlusunuz ve pazar denilen yer her yerdedir! Herkes, tanıştığınız herhangi biri ya da sizi dikkatle izleyen birisi potansiyel müşteriniz ya da potansiyel müşterinizi etkileyecek birisi olabilir.
İşletmenizi her yerde, her zaman, sürekli olarak pazarlamaya önem verin. Daima göz önünde olduğunuzu unutmayın. Bu nedenle attığınız her adımda, yaptığınız her işe dikkat etmeniz gerekir.
Çocuğunuzun futbol maçındaki hakeme bağırmayın; hakem olası müşterilerinizden bir tanesi olabilir. Yolda giderken aracınızla bir başka aracı sıkıştırmayın. O aracın içindeki, ertesi gün bir görüşme yapmayı planladığınız bir bankacı olabilir.
Aşağıdaki olaydaki, bir iş görüşmesi yapmak için uçakla birinci mevkide Connecticut’a, başarılı bir küçük işletme sahibi ile birlikte yolculuk yapan Cleveland’lı kaba saba satış müdürü adayı gibi olmayın. Aday uçakta üçüncü sırada oturmaktadır. Birinci sırada ise, oldukça yaşlı babası ile yolculuk yapan kırklı yaşlarında bir adam vardı.
Uçak indiği zaman, birinci sırada oturan adam babasının uçakta inmesine yardımcı olmaya çalışır. Yaşlı adam biraz yavaş hareket etmektedir. Clevelandlı aday, sabırsız ve kaba bir tavırla adamcağız yüksek sesle azarlar. “Her babalık. Kaldır poponu”. Clevelandlı aday, birkaç dakika sonra valizleri taşıyan bandın başında uzun bir süre valizlerini bekleyeceği için, bu davranışı çok yersizdir.
Ertesi gün, satış müdürü adayı küçük işletme sahibiyle tanıştırılır. İş görüşmesi yalnızca birkaç dakika sürmüştür. Küçük işletmenin sahibi olan iş adamıi bir gün önce Clevelandlı adayın geldiği uçağın dördüncü sırasında yolculuk yapan iş adamıdır.
Aday bir gün önceki uçak yolculuğunda sınandığını bilmemektedir. Kendisinden bir satış müdürüne yakışır şekilde satış, yol gösterme, örnek olma, düşman değil dost kazanma gibi davranışlar göstermesi beklendiğini bilmemektedir. Eğer yaşlı adama yardım etmiş olsaydı, işe kabul edilmeye çok yaklaşmış olacaktı.
Küçük işletme sahibi, daha sonra bu olaya şahit olduğu için şanslı olduğunu düşünmüştü. Kendisini, bir kuşun başını kıl payı sıyırarak geçmiş gibi hissetmişti. Düşünsenize, ya satış müdürü aynı davranışı sahibi olduğu işletmenin adının kocaman kırmızı harflerle yazdığı ceketin içindeyken sergilemiş olsaydı. İşletme sahibi şunları söylemişti: “Kabalık ve budalalık; ölümcül bir kombinasyon.”
Her zaman çalıştığınızıunutmayın.