

Dışardan bakan birçok insan için Türkiye, İstanbul‘dan ibaretmiş gibi görünür. Bu önyargıyı, bütünüyle doğru bir bakış açısı olarak tanımlamak mümkün değilse bile tam anlamıyla yanlış bir yorum saymak da haksızlık olur diye düşünüyorum. Kuşkusuz Türkiye’nin dört bir yanında gezilmeye, görülmeye değer yöreler, tarihi ve turistik merkezler vardır. Ama yine de İstanbul, gerek insan çeşitliliği, gerekse de görkemli geçmişiyle “Türkiye’nin vitrini” sıfatını fazlasıyla hak edecek kadar Türkiye’nin özeti, minyatürü diyebileceğimiz bir kenttir. İstanbul‘un böylesine yalın bir Anadolu gerçekliğine karşılık gelmesinden, şüphesiz özellikle kıtalar aşarak bu ülkeye yolu düşenlerin geliş-gidişlerinde, olmazsa olmaz ziyaretgahlarından birisi olmasının etkisi inkar edilemez.