Bir küçük işletme sahibi olduğunuz için, dahil olduğunuz toplumda, mali bakımdan güçlü ve belki de gösterişli biri olduğunuz düşünülür. Muhtemelen kar amacı gütmeyen bir takım kuruşuşların yönetim kurullarına da aday olarak düşünülürsünüz. Bu tür organizasyonlar tiyatrolar, eğitim ve sağlık kurumları, opera, müzeler ve yardım kurumları için gereklidir. Bu organizasyonları yönetenlerin sizden tek bir isteği olacaktır: Paranız. İş hayatınızdaki yeteneğinizi takdir ediyor olabilirler; fakat, öncelikle paranızın peşindedirler. Bazıları gerçekten de sizin üst düzey iş tecrübenizden, yararlı öğütlerinizden faydalanmak istiyor olabilirler; fakat ilgilendikleri ilk şey, yapacağınız bağışlardır.
Yönetim kurulu üyeleri için geçerli olan ve çok da gizli olmayan bir kural vardır; “Ver, getir ya da çek git”. Bu, “Para veri para getir, ya da poponu yönetim koltuğundan kaldır” demektir. Yalnızca para verip yönetim kurulunda görev almazsanızi kendi kendinize müteşekkir olursunuz.
Organizasyon ne kadar değerli olursa olsun, toplantılar düzenlemek ve toplantılara katılmak için zaman ayırmayın. Eğer bunu yaparsanız, sizin gibi işine bağlı birisi, işine ayırması gereken zamandan çalacak, yönetim kurulu üyeliğiyle boşuna zaman harcayacak demektir. Zamanınızın değerini bilin. Zamanınızı harcamaktansa, bağış yapıp kurtulun.
“Yönetim kurulu üyeliğinden kçınma” kuralının istisnalarının olduğu durumlar da vardır tabii;fakat, bu istisnalar için kendinize ancak işletmeniz onuncu yılını doldurduktan sonra izin verin.
- Eğer yönetim kurulu üyeliği, üyeliğinizin saygınlığına gölge düşürmeyecek şekilde, işletmenize yeni iş olanakları sağlayacaksa,
- Eğer bir davaya ya da bir organizasyona tutku derecesinde bağlıysanız,
- Eğer kabul edeceğiniz yönetim kurulu üyeliği saygın bir mevki sağlayacak ve işinizi geliştirmenize yardım edecekse,
- Eğer organizasyon yaşadığınız toplumun esenliği için kritik bir önem taşıyorsa ve sizin görev almanız toplumu pozitif yönde etkileyecekse,
- Eğer organizasyonda görev alarak bir takım şeyleri geri vermiş olacaksanız, örneğin: zamanında burs aldığınız üniversiteye yardım edecekseniz…
Bir yönetim kurulunda görev almayı düşünün.
Aynı anda, yalnızca bir yönetim kurulunda görevalmak zaten yeterince fazlayken, ikincisi kesinlikle çok fazladır.
Sanayi odalarının hiçbirinin yönetim kurullarında görev almayın. Eğer küçük işletmenizin faaliyet konusunu bir endüstri dalı içindeyse ve bu dal ile ilgili ticaret odası benzeri bir organizasyon varsa, bu odanın yönetim kurulunda ya da herhangi bir heyetinde yer almayın. Eğer bir şeyler öğrenecekseniz, odanın yıllık toplantısına katılmanız yeterlidir. Toplantıda yalnızca dinleyin ve öğrenin. Sakın tek kelime konuşmayın.
Belediye meclis üyeliği ya da herhangi bir belediye encümeni üyeliğine de adaylığınızı koymayın. Bu saygın ünvanlar, bütün zamanınızı aç bir canavar gibi yutacaktır.
Zamanınızı kendinize, ailenize, hayatınıza ve işinize harcayın. Oğlunuzun okul takımında koçluk yapın. Koçluk eğlencelidir ve zamanınızı ailenizle geçirmenizi sağlar. Zamanınızı, size gerçek bir şeyler sağlayacak yerlere harcayın.
Kimi kurullarda üyelere ya da yöneticilere, “varlık mı yoksa irfan mı?” diye sorulur. Oysa burada “varlık ve irfan” en doğrusudur. Bundan başka bir seçenek olamaz. Eğer irfan sahibi değilseniz, varlık sahibi olmanız size bir ceza olacaktır.
Yönetim kurullarına hayır. Komitelere hayır. Derneklere hayır. Tüm organizasyonlara hayır. Hiçbir yerde üyeliğinizin olmaması demek, para kazanmak için daha fazla zamanınızın olması demektir.