Turistler saçma satın alma kararlarından dolayı suçlayabilirsiniz. Ancak durum daha yakından bakınca çok farklı bir şey göreceksiniz. Bu kişiler “ödediğinin karşılığını alırsın” kuralı ile büyümüşlerdir. Çok geçmeden bu kuralı, pahalı=iyi anlamına çevirmişlerdir. Bu stereotip geçmişte işe yaramış olabilir çünkü genelde bir malın değeri fiyatı ile artar. Fiyat ne kadar yüksekse kalite de o kadar yüksektir. İyi turkuaz mücevher isteyip turkuaz hakkında çok bilgileri olmadığı için mücevherin değerini bildikleri en eski yol olan “fiyat” ile ölçmüşlerdir. (Rao & Monroe, 1989)
Farkında olmasalar bile sadece fiyata gösterdikleri tepki ile kazanan bahis oynama kısa yolunu kullanmışlardır. Turkuaz mücevherinin değerini belirleyen özellikler ile ilgili olasılıkları sınırlamak yerine sadece bir tanesine dayanıyorlardır, o da malın kalitesi ile ilgili olduğunu bildikleridir. Sadece fiyatın onlara bilmeleri gereken her şeyi söyleyeceğine emindiler. Bu sefer ise birisi 1/2’yi yanlışlıkla 2 okuduğu için yanılmışlardı. Uzun vadede hayatlarının her döneminde kısa yol olasılıklarına bahis oynamak, mümkün olan en rasyonel yaklaşımı temsil edecektir.
Aslında, otomatik ve stereotipik davranış insan hareketlerine hakimdir çünkü çoğu zaman en etkili davranış şeklidir, diğer zamanlarda da sadece gereklidir. Hepimiz son derece komplike, hızla ilerleyen ve karmaşık bir dünyada yaşıyoruz. Bununla başa çıkabilmek için kısa yollara ihtiyacımız var. Sadece bir gün içinde bile karşılaştığımız her bir kişide, olayda veya durumdaki bakış açılarını analiz etmemiz mümkün değildir. Bunun için zamanımız, enerjimiz ve kapasitemiz yoktur. Onun yerine çoğu zaman, bazı anahtar özelliklere göre stereıtipleri ve pratik kuralları kullanırız ve bu tetikleyen özelliklerden biri varsa düşünmeden teoki veririz.
Bazen ortaya atılan davranış duruma uygun olmayacaktır çünkü en iyi stereotipler ve tetikleyen özellikler bile her zaman işe yaramaz. Başka şansımızın olmadığı için kusurlarını kabul etmek durumundayız. Bu özellikler olmadan donar kalırız. Görünüşe göre gelecekte bu stereotiplere çok daha fazla ihtiyaç duyacağız. Hayatlarımız daha da karmaşık ve değişken hale geldikçe hayatımızdaki bütün bu uyarılar ile başa çıkabilmek için kısa yollara ihtiyacımız olacak.
Psikologlar, günlük kararlarımızı verirken pek çok kısa yola başvurduğumuzu bulmuşlardır. Yargısal kestirmeler olarak bilinen bu durumda kısa yollar pahalı=iyi kuralı gibi işlemekte ve çoğu zaman işe yarayan ancak bazı hatalara da müsade eden basitleştirilmiş düşünme sağlamaktadır. Bu kitapla ilgili olan kestirmeler, ne zaman inanacağımızı veya söyleneni yapacağımızı söyleyen kestirmelerdir. Örneğin, şu kısa yolu bir düşünün “Bir uzman söylüyorsa doğrudur”. Toplumumuzda bir konuda otorite olan kişilerin verdiği direktifler veya beyanları sorgusuz sualsiz kabul etme eğilimi vardır. Uzman argumanlarını düşünüp ikna olmaktansa ya da olmamaktansa çoğunlukla argümanları göz ardı edip sadece o kişinin statüsü “uzman” olduğu için söylediklerine ikna oluyoruz. Bir bilgiye mekanik olarak tepki verme olayına otomatik veya klik-pırrr tepkisi diyoruz. Verilen bilgilerin tamamen analiz edilip ona göre tepki verilmesine de kontrollü tepki diyoruz.
Peki çok laboratuvar araştırması, insanların ancak bilgiyi dikkatli bir şekilde analiz edecek istekleri ve kaniliyetleri olduğu zaman bilgiyi kontrollü bir şekilde ele aldıkalrını göstermektedir. Aksi taktirde, daha kolay klik-pırrr yaklaşımını kullanmaktadırlar.