İstanbul’dan Sonra Çorlu

Trakya’nın güzelliği ve doğasının yanında düzenli olarak gelişen sanayisi ile her geçen gün gelişen ve gelişime açık bir ilçe Çorlu.

corlu

İstanbul’a yakınlığı ile sanayi ve ticari olanakları kullanarak büyüyen Çorlu ve Çerkezköy ilçeleri, son 10 yılda hızla büyüme trendinde yer alıyor.

Nüfus yoğunluğu ise sürekli göç alarak artıyor. Ancak bu nüfus artışı düzensiz ve kalitesiz değil, tam aksine eğitim seviyesi yüksek meslek sahibi kişi ve aileler oluyor.

“İstanbul’dan Sonra Çorlu” yazısını okumaya devam et

Yenisahra Kentsel Dönüşüm

Yenisahra Kentsel Dönüşüm
Yenisahra Kentsel Dönüşüm

İstanbul-Yenisahra bundan 10 yıl öncesine kadar gecekondu semti olarak bilinmekteydi. Yenisahra‘dan geçmek, oturmak çoğu kişi için olanaksız olarak bilinmekteydi. Ancak artık bu semt o kadar değerli ki ileriye dönük (1-2 yıl içerisinde) İstanbul Anadolu Yakası’nın en gözde ve en değerli semti olacak.

Yenisahra konum olarak Anadolu Yakası’nın en merkezi, ulaşıma en elverişli bölgesi durumundadır. Ataşehir, Kozyatağı, Kadıköy, Erenköy, Ümraniye semtlerine hem yakın hem de bu semtlere geçiş güzergahında bulunuyor. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerine ulaşım ise birkaç dakika içerisinde trafik yoğunluğuna çok fazla takılmadan ulaşım sağlayabiliyorsunuz.

İstanbul Fikirtepe’de başlayan Kentsel Dönüşüm Projelerini takip ederek başlamasına çok az bir süre kalan Yenisahra, büyük firmaların planlı projeleri neticesinde lüks ve kullanışlı bir yerleşim bölgesi olması planlanıyor. Planlama çerçevesinde Yenisahra yolları ve ara yollar, mahalle yapısı tamamen değiştirilerek iyi bir yaşam alanı haline getirilecek. Finans merkezine yakınlığı ise iş çevrelerinin dikkatini biraz daha çekerek ufak işletmelerin ofis konumlarıda Yenisahra‘da yapılması planlanmaktadır.

Yenisahra arsa satışları ile yüzlerce parseli şimdiden alarak projelerine hız kazandıran dev inşaat firmaları arasında, DAP Yapı, Simpaş, Tahincioğlu, Nef, Mist İnşaat, DKY İnşaat, Sur Yapı, Güneri İnşaat bulunuyor. Bu firmaların yanında ufak ve büyüyen bir çok inşaat firması da projeyi üstlenmekte.

Lüks yapıların ve residencelerin yer alacağı Yenisahra Projeleri’nde dikkat çeken en önemli özellik ise, yapıların mahalle konseptinde yapılacak olması. Bu konsept benzeri İstanbul’da büyük çapta bir uygulaması görülmedi. Bu nedenle yaşam alanı ve yeşil alanların çok fazla kullanılması düşünülen Yenisahra’ya girdiğinizde sanki başka bir şehire veya ülkeye giriyormuşsunuz hissine kapılacaksınız. Yeşillikler içerisinde evinize ulaşacağınız semtte, yaşam alanının huzurlu ve temizliği ev değerlerine kat ve kat değer katacak.

Yenisahra Kentsel Dönüşüm, en büyük avantaj olarak tüm semtin toplu olarak yıkılarak yerine projelendirilmiş sıfırdan bir kent yaratılacak olması. Yeniden dönüşüme hiç bir engeli bulunmayan Yenisahra’da projeler sadece konut konseptleri değil altyapı çalışmalarıda sıfırdan ele alınarak sorunsuzca yapılanacak.

Yenisahra ulaşım konusuna tekrar dönecek olursak, özellikle raylı ulaşım araçları Metro’ya yakınlığı, E-5 yolu üzerinde olması, Ataşehir Finans Merkezi’ne birkaç dakika uzaklığı, 1. ve 2. köprü yollarına en kestirme konumda bulunması değerini ve prestijini arttırıyor.

Şimdiden çok fazla ilgi odağı haline gelen Yenisahra bölgesi, yatırımcıların gözdesi ve konut satın almak isteyenlerin merakla beklediği yer haline gelmiş durumda.

 

Tekfen Tower’ın Tasarım Felsefesi

tekfen-mehmet-kosebay

Tekfen, bir inşaat şirketi olarak kurulmuş olmasına karşın Türkiye’de “Güneş Batar Tekfen Doğar” sloganı ile bir ampul firması olarak tanınmıştır. Tekfen’in ilk sanayi yatırımı olarak gerçekleşen İstanbul 4. Levent’teki ampul fabrikası, piyasada önemli bir pazar payına ulaşmış ve Tekfen amblemini 1998 yılına kadar buradaki binasında taşımıştır. Kurulduğu 1960’lı yıllarda şehir dışı sayılan Levent’in giderek konut ve özellikle iş merkezi haline dönüşmesi ile fabrika Gebze’ye taşınmış ve 10 dönümlük bu arsada bir iş merkezi yapılması planlanmıştır.

“Tekfen Tower’ın Tasarım Felsefesi” yazısını okumaya devam et

Tekfen Tower

tekfen-tower

Tekfen Tower, İstanbul Büyükdere Caddesi üzerinde yer almaktadır. Levent bölgesinin merkezi konumu nedeniyle, iki köprünün karayolu bağlantılarına ve 4.Levent-Taksim metro hattına ulaşım kolaylığı bulunmaktadır.

Genel tasarım konsepti olarak, Büyükdere Caddesi’ne cepheli yüksek bir kule bloğu ve bu kele bloğuna bağlı, arkaya doğru uzanan podyum katlarından oluşmaktadır.

Tekfen Tower‘in yer aldığı parsel, aynı hattaki diğer parseller gibi Büyükdere Caddesi’ne dar cepheli uzun ince dikdörtgen bir formdadır. Parselin Büyükdere Caddesi’ne paralel arka cephesinde ise ana arterlere bağlantı sağlayacak bir yol bulunmaktadır. Ancak Belediye’nin bu bölgeye bağlantı sağlayacak bir yol projesini hayata geçirmeyi plalaması nedeniyle, Tekfen Tower bu doğrultuda projelendirilmiş ve binaya batı cephesinden de ulaşım sağlanacak şekilde güvenlikli girişler ile otopark giriş ve çıkışı sağlanmıştır.

“Tekfen Tower” yazısını okumaya devam et

Başlangıç Sermayesi Bulma

Pazar payınızı biliyorsunuz. Satış yapacağınız müşteri sayısını gerçekçi bir şekilde tespit ettiniz. Her müşterinizin ortalama kaç birim satın alacağını biliyorsunuz. Her birimin ortalama fiyatını belirlediniz. Tahmini olarak toplam ne kadar hasılat yapacağınızı hesapladınız (ki bu aylık, yıllık ya da belirleyeceğiniz herhangi bir periyot olabilir). Tüm masraflarınızı hesapladınız. Toplam hasılatınız ile toplam masraflarınız arasındaki fark, kazanacağınız paradır. Kendiniz güvence altına almak ve size kredi açan kişilere verdiklerinin geri döneceğini garanti etmek için bu rakamları bilmek zorundasınız. Sermaye bulabileceğiniz çeşitli kaynaklar şunlardır:

“Başlangıç Sermayesi Bulma” yazısını okumaya devam et

İşiniz Üzerinede Çalışın

İş hakkında düşünmek

İş hakkında düşünmek

İşinizde çalışmak, işinizin gerektirdiği her şeyi yerine getirmektir. Örneğin; eğer bir kuru temizleme şirketiniz varsa, bu işte çalışmak; müşterilerin elbiselerini temizlemek, katlamak, pantolonları ütülemek, tezgahı silmek, dükkanın önündeki kaldırımı süpürmek, tahsilatları yapmak, borçları ödeme ve akşam olduğunda dükkanı kapatıp kapıyı kilitlemektir. Birçok küçük işletme sahibi, başlangıçta zamanlarının 100%’ünü işlerinde çalışmakla geçirir. Bir elemanları ya da yardım alabilecekleri biri olmayabilir. Bu yüzden işi yürütmek için gereken her şeyi kendileri yapmak zorundadırlar. İşte çalışmak, işi öğrenmek ve işletmeyi gidebileceği en ileri noktaya kadar götürebilmek için zorunludur.

“İşiniz Üzerinede Çalışın” yazısını okumaya devam et

Asla Nakitsiz Kalmayın

nakitsiz-kalmayin

Nakit, banka hesabınızda duran paradır. Banka hesabınız, borsa ya da yatırım fonlarındaki gibi, likiditesi en yüksek nakit eşdeğeridir. Nakit para bir işletmenin oksijenidir. Nakit, işletmenin devamlılığını sağlar. Nakit, kazançtan çok daha önemlidir. Bir işletme kazanç elde etmese bile, eğer nakit parası varsa mevcutiyetini sürdürebilir. Bir diğeri ise karlı olduğu halde, eğer nakdi yoksa başı büyük dertte demektir.

Nakit, tahsil edilecek alacaklardan, müşterilerin borçlarından elde edilir. Nakit, ödemeleri uzun vadelere yayarak, yavaş yavaş yapılan ödemelerden elde edilir. Nakit, satışlardan elde edilir. Nakit sahibi olmak, bir işletmeyi borçlanmaktan korur ve buna paralel olarak faiz giderlerinden kurtarır. Nakit, işletmeyi hiç beklenmedik alım zorunluluklarından pazarlık etme şansı sağlar. Nakit, işletmeyi, satın aldığı malların bedelini peşin ödeyerek iskonto alma imkanı sağlar. Nakit, işletmenin, ortaklarına kar paylarını ve ikramiyelerini ödemelerini sağlar.

Küçük bir deniz nakliyat şirketi sahibinin her sabah yaptığı ilk iş, şirketinin nakit pozisyonunu kontrol etmektir. İkinci olarak da o günkü nakit ihtiyacını hesaplayıp, ihtyacı olan nakdi elindeki nakitten çıkarmaktır. Böylece bankadaki kredi limitini kullanıp kullanmayacağını bilmektdir. Şirketinin gelirlerini son kuruşuna kadar bilmektedir; çünkü, gemiler uzun süreli kontratlarla bağlanmıştır. Nakir; gemi personeline yapılacak ödemeler, liman masrafları ve ankraj için gerekiyordu. Sonuç olarak; maliyetleri en alt düzeyde tutmak ve gerekli nakdi eldeki nakit ile işlemek, işletmesinin karlılığını idare eden işletme sahibi için çok önemli hamlelerdir.

Elinizde, işletmenizin en azından iki aylık giderlerini karşılayacak kadar nakit bulundurmaya çalışın. Elbette, bu hiç de kolay değildir; fakat, iyi bir hedeftir.

İşletmenizin nakit sıkışıklığı çekmesine asla izin vermeyin.

Nakit hazinedir. Hazine nakit.

İş hayatında “rekabete dayanan istihbarat” ya da “sanayi casusluğu” diye bir gerçek vardır. “Rekabet istihbaratı”, “karşıt mühendislik” ya da genel adıyla “piyasa araştırması” üzerinde uzmanlaşmış çok sayıda şirket piyasada boy göstermektedir. Bu iş kolları, küçük işletmeler hakkındaki her şeyi işletme planı, teknolojisi, personeli, her şeyiyle ortaya çıkarmak için varolmuşlardır. Bu araştırma şirketleri genellikle kanuna uygun davranırlar. Zaten, birçok şirket hakkında, gözlemleyerek, haklarında sorular sorarak ve dinleyerek kolaylıkla bilgi edindikleri için, kanun dışı bir eylemde bulunmaya ihtiyaçları da yoktur. Bunlardan dürüst çalışmayan bazıları, rüşvet verip, yalanlar söylerler. Her ne anlama gelirse gelsin, amaç sonuçta şirketinizi tanımak, eksiksiz hale getirmek ya da şirketinizin piyasadaki konumunu yok etmektir.

Yapabileceğiniz tek şey patent almaktır. Eğer bir buluşunuza, bİr keşfinize ya da bİr fikrinize patent alamıyorsanız, bunu “ticari sır” haline getirin ve gizli tutun. Coca Cola firmasının Coca Cola formülü yüz yıllık ticari bir sırdır. Rakipleri, Beefeater markalı orjinalinin benzerini yapmak için on yıllarca birçok başarısız girişimlerde bulunmuşlardır; fakat Beefeater cininin reçetesi kilit altındadır ve anahtarı da İngiltere’de bilinmeyen bir zindanda saklıdır. Zildjian ailesi 400 yıldan beri, bando mızıka takımlarının da rock and roll gruplarının da kullandığı mükemmel çalgı zilleri üretim sırrı, çok sıkı bir şekilde korunan metalurji formülasyonundadır.

Eğer bir şey sizin için bir değer ifade ediyorsa, rakipleriniz için de değerlidir. Tüm keşiflerinizi ve icatlarınızı patent altına alın. Tüm markalarınızı ve sloganlarınızı tescilli marka haline getirin. Patentli formüllerinizi, üretim süreçlerinizi, makinelerinizi bir kasada kilit altında tutun. Hiç kimsenin sizin “Kara Kutu” nuzdan haberdar olmasına izin vermeyin. Eğer bir işi rakiplerinizden daha kolay, daha hızlı ya da daha ucuz yapmanın yolunu bulduysanız, bundan hiç kimseye bahsetmeyin. Özel uzmanlıklarınızla kimseye övünmeyin. Sessiz kalın.

Tescilli marka, çoğu zaman paha biçilmeyecek değerdeki bir entelektüel servettir. The Coca Cola Company, 1900’lü yılların başlarında, (artık RC Cola ve Pepsi-Cola’nın da kullandığı) cola sözcüğünün kullanım haklarını kaybetti; fakat diğer markasını asla yitirmedi. Şirket, içsel entelektüel değerlerini elliden fazla avukattan oluşan bir birim ile garanti altına almıştır. Coke, şirketin son derece güçlü bir şekilde korunan tescilli bir markasıdır. Kendine özgü yeşil rengi ve biçimiyle, klasik Coca-Cola şişesi patent yasaları ile korunmaktadır.

Sırlarınıza ya da teknolojinize biçtiğiniz feğere bağlı olarak, korumak ve bilgisayar sistemlerindeki sızıntıları önlemek, e-posta ve dökümanların çoğaltılmasını, dosyaların depolanmasını engellemek için güvenlik uzmanları tutun. Gereken yerlere video kameraları yerleştirin. Tasarımlarınızın ve elinizdeki verilerin hassasiyetine oransal olarak, tüm çalışmalarınızın her zaman güvenilebilecek kişiler olduğundan emin olun. Maalesef, beşinci yılına kadar son derece güvenilir olan bir eleman, onuncu yılında ortama ayak uydurmuş ya da bozulmuş olabiliyor. Bunun için tetikte olun. Tetikte olmak ve unutulmaz sanatçı Johnny Cash’i yad etmek için, kendi kendinize Johnny Cash’in unutulmaz mısralarından birini: “Gözlerim her zaman ardına kadar açıktır”ı mırıldanın.

İşletme sahiplerinin sahip oldukları entelektüel servetlerini koruma altına almak amacıyla, beyaz yakalı suçlar için yeni bir federal suç kanunu çıkarılmıştır. Yasa, Ekonomi Casusluğu Yasası olarak anılmaktadır ve son derece geniş kapsamlıdır. Örneğin, şirketin dahili telefon rehberinin çalınması bile hırsızı son derece büyük bir risk altına sokmaktadır. Cezalar ise son derece serttir. Bu yasayı ihlal etmekten hüküm giyenler, şirketi uğrattıkları zararın üç katı kadar para cezasına, hapis cezasına ya da her iki cezaya birden çarptırılabilmektedir. Bu yasalar, organize suç örgütlerine karşı getirilen CO yasalarının, beyaz-yakalılara uyarlanmış halidir. Tüm çalışanlarınızın bu yasalardan ve ihlal edilmesi halinde sonuçlarının ne olacağından haberdar olmalarını sağlayın.

Başarının sırrı, sır saklamaktır.

Bulaşıcı Finansal Hastalıklara Karşı Korunun

finansal-hastalik

BCH “bulaşıcı cinsel hastalık” demektir. BFH ise “bulaşıcı finansal hastalık”. Her ikisinin de tedaviler ya çok zordur, ya tedavileri imkansızdır ya da her ikisi de ölümcül olabilir. BFH yalnızca çalışanlara bulaşır.

Semptomları: bir çalışanın, diğer çalışanın aldığı ücreti kıskanması; aldığı terfiyi kıskanması; işletme sahibinin sözüm ona ne kadar büyük paralar kazandığını kıskanması ve diğerlerine, işletme sahibinin kendilerini sömürdüğünü söylemeye başlaması; şekillerinde görülür. BFH bir çalışanın gizli kalması gereken mali konulara bilerek ya da tesadür eseri olarak ulaşması sonucunda ortaya çıkabilir. BFH, işletmenin finansal bilgilerine pozisyonu gereği ulaşma imkanı olan kıdemli bir çalışanın, kendisine bu konuda duyulan güvene ihanet ederek, bu bilgilerin düşüncelerini ce sadakatini etkilenmesi sonucunda da ortaya çıkabilir.

Çalışanlara bulaşmış olan BFH çok nadiren tedavi edilebilir. Aldıkları ücreti arttırmak doğru bir tedavi yöntemi değildir; çünkü daha çok para ödemek, çalışana bu fikirlerinde haklı olduğunu kanıtlamak, pastadan daha büyük bir pay almayı hak ettiğini düşündürmek demektir. BFH’li bir çalışan, diğer çalışanların karın ağrısı çekmelerine neden olur. Onlar da eve gittiklerinde sızlanıp şikayet etmeye başlarlar. İşletmeyi, işletmenin hali hazırdaki müşterisi ya da potansiyel müşterisi olan dostlarına kötülemeye başlarlar. BFH’nin diğer çalışanlara bulaşmasına ne izin verebilirsiniz, ne de böyle bir durumu zarar görmeden atlatabilirsiniz. İşletmenizde tifolu bir Marry’ye ya da herpesli bir Harry’ye yer veremezsiniz. Çalışanlarınızdan bir tanesinin, bir salgın başlatmasına izin vermemelisiniz.

Adamın adı Ahmet’ti. Güvenilir bir elemandı. Güvenilir olmalıydı; çünkü, kırkyedi çalışanı olan bir üretici firmanın finansman müdürüydü. Personelin ücretleri, yan gelirleri, ikramiyeleri ile ilgili her konuda son derece ketumlu ve bunları sır gibi saklardı. Herkesin ne kadar para kazandığını ayrı ayrı bilirdi. Ahmet bir kaç yıl boyunca, yalnızca adil olmakla kalmayıp, aynı zamanda yaptığı işe ve backgroundu dikkate alındığında, piyasada benzerinin bulunması çok zor olan, son derece, son derece cömert rakamdaki maaşından memnun görünüyordu. Son zamanlarda ise patronuna, üretici firmanın sahibine, hak ettiği ücreti almadığının, değerinin yeterince bilinmediğinin ve terfiyi hak ettiğinin sinyallerini göndermeye başlamıştı. Her ne kadar kaygılarını iş yerinde yalnızca patronuna ifade ediyorduysa da iş yeri dışında öfkeli ve endişeliydi.

Arkadaşlarına ve karısına acı acı yakınıp duruyordu. Ahmet’i en çok sinirlendiren ise, işletme sahibinin işletmeden çektiği para miktarı idi. Ahmet karısına, patronun daha az çalışıp daha yüksek para aldığını, şirketin faaliyet gösterdiği bina için (ki bina patrona aitti) aşırı bir kira talep ettiğini ve kendisine inanılmaz güzellikte bir yazlık yaptırdığını anlatmıştı. Ahmet’in karısı da yangına körükle gidiyordu.

Karısı ona durmadan, “Sem,h o işi sen olmadan asla yürütemez. Hayatının en güzel yıllarını onun için harcadın. Bu yüzden sana daha çok maaş vermesi lazım. Ona bir ültimatom çek ve ‘maaşımı arttırmazsan ben artık yokum’ de. “Ya sana daha çok para bayılır ya da işten ayrılırsın. Ve Semih’e senden daha çok para alan o gerizekalı satış müdürünü de işten atmasını söyle” diyordu. Her akşam bu şekilde söylenip, sızlanarak Ahmet’i kışkırtıyordu.

Hem Ahmet hem de karısı, maaş çeklerinin hiçbir zaman aksamadığını unutmuşlardır. Semih’in beş parası yokken maaş artışları yaptığını, kişisel olarak girdiği borç yükümlülüklerini hiç hesaba katmıyorlardı. Ahmet ve karısı BFH’nin en ileri derecede olanına yakalanmışlardı.

Hiç kaçınılmaz olan sonunda gerçekleşti. Ahmet patronuyla görüşüp maaşını iki katına çıkarmasını istedi. Patronuna kendi maaşını piyasada ödenen maaşlarla karşılaştırdığını; bu konu hakkında bir başka firmayla görüştüünü ve kendisinin kırk yedi kişilik personel içinde en önemli çalışan olduğunu söyledi. Semih duydukları karşısında yıldırım çarpmışa dönmüştü; fakat, hiç telaşlanmadı, duygularını hiç açığa vurmadı. Ahmet’e maaşının iki katına çıkarmasının mümkün olmadığını söyledi. Ahmet Semih’e ısrarla bunu hak ettiğini söylüyordu. En sonunda da “Kabul et Semih!” dedi. “Bunu yapacak paran var. Cebe attığın o kadar parayı düşün.”

İki gün sonra, avukatı ve danışmanlarıyla yaptığı görüşmelerden sonra, Semih artık kırk altı çalışanlı bir işletmenin sahibiydi. BFH yok edilmişti.

BFH’nin yayılmasını engellemek için, virüsü taşıyan personelin işini bitireceksin. Taşıyıcıyı yok edeceksin. Hastalığı kökünden kazımak, küçük işletmenizi sağlıklı bir şekilde yürütmek için uygulanacak tek yöntemdir.

Kaldıracın Gücünü Kullanın

kaldiracKusursuz bir iş aleminde, küçük işletmeler ve küçük işletme sahiplerş satmaktan başka bir iş yapmazlar. Küçük işletme hiçbir şey üretmez, fatura kesmez, formlar doldurmaz, hiçbir kira sözleşmesi ya da kontratı okuyup imzalamaz, hiçbir yöntem faaliyetinde bulunmaz. Küçük işletme sahibi bu tür angaryalarla uğraşmaz; çünkü, bu angaryalar ona bir değer kazandırmaz. Bu angaryalar para ve zaman tüketirler.

Kusursuz bir dünya gerçek dışıdır. Kusursuz dünya muhtemelen bir imkansızlıktır; fakat, işinizi mükemmel bir düzeye ulaşacak şekilde yönetmek, harika bir rehberdir.

Küçük işletmeler yalnızca müşteri edinmek ve bunları elinde tutmak, müşterilerinin taleplerini karşılamak ve bu talepleri zamanında karşılamak gibi esas etkinliklerde bulunmalıdır.

Bu nedenle, işletmenizi mümkün olduğunca küçük ve basit tutmalısınız. Sizin, işletme sahibinin, layıkıyla yerine getiremediği her türlü zorunlu faaliyet başkaları tarafından yapılmalıdır. İşletmenizin asıl faaliyetleri arasında yer almayan her türlü işlev, başkaları tarafından yerine getirilmelidir. İşleri yaptırmak için adam tutmak, kendi mesai sürenizi uzatmak, kaldıraç gücünü kullanmaktır. Arşimet yalnızca bir tane kaldıraç istemişti. Sizin ise birkaç tane kaldıracınız var. Sizin kaldıraç güçleriniz; iş devri, fason iş yaptırma, danışmanlık hizmeti alma, harici uzmanlar, geçici işçiler, stajyerler, hatta emekli olan büyükbabanızdır.

Kaldıraç güçlerini mümkün olduğunca, gücünüz yettiğince kullanın. Aşağıda kaldıraç güçlerini kullanma yöntemlerini bulacaksınız:

  1. İş devri. Varsayalım ki yanınızda üç kişi çalıştırıyorsunuz ve birincinin saat ücreti 30 lira, ikincininki 20 lira ve üçüncününki de 15 lira olsun. Eğer her üçü de bir iş için gereken beceriyi aynı seviyede sahipse; işi saatte 15 lira alan elemana devredin. Daha az para alan elemana yetenekleri doğrultusunda mümkün olduğunca çok iş devredin.
  2. Fason iş yaptırma. Fason yaptırmak demek, işinizin gerektirdiği aktiviteleri, bu aktiviteler üzerinde uzmanlaşmış işletmeleri tutarak, işletmenizin dışında yaptırmanız demektir. Örneğin; birçok küçük işletme, muhasebe defterlerini tutmak ve maaş çeklerini yazmak için dünyanın zamanını harcar. Bu işleri, esas işi bu işleri yapmak olan işletmelere devrederek onların yapmasını sağlamak gerekir. Muhasebe, hukuk müşavirliği, reklam, personele verilecek yemeğin tedariki, çevre düzenlemesi, şoförlük, ofislerin temizliği gibi işler de fason firmalara devredilmelidir. Bazı şirketler üretimlerini kendi bünyelerinin dışında yaptırmaktadırlar. Örneğin; Nike tüm basketbol ayakkabılarının imalatını Asya’daki üretici firmalara yaptırmaktadır. Bazı işletmeler dışarıda yaygın olarak bu tür hizmetler veren firmalarla anlaşarak sekreterlik hizmetleri, resepsiyon hizmetleri, fotokopi işleri ve bilgisayar çıktısı gibi hizmetler almaktadır. Bazı şirketler satış faaliyetlerini bağımsız mümessillik firmaları aracılığıyla yürütmektedir.
  3. Danışmanlık hizmetleri. Her endüstri kolunda faaliyet gösteren ve her türlü iş dalında uzmanlık ve deneyim sahibi olan bir çok danışman vardır.
  4. Geçici işçiler. Piyasada geçici, acil ve özel beceri isteyen işleri yapabilmek için yeterince beceri sahibi, bir ordu geçici işçi mevcuttur.
  5. Stajyerler. Zeki, hevesli, çalışkan coşkulu üniversite mezunları ve mastır öğrencileri; eğer uygun bir şekilde yönlendirilirlerse üstesinden gelemeyecekleri iş yoktur.
  6. Emekli büyükbabalar. Emekliler hiç el değmemiş tecrübe, uzmanlık ve irfan kaynaklarıdır. Emekliler mükemmel işçilerdir ve diğerlerine nazaran daha az ücretle çalıştırılabilirler. Hele hele kendi emekli büyükbabanızı razı edebiliyorsanız, bu hepsinden de iyidir. Yalnızca sizin başarılı olmanız için çalışacak ve size tek bir kuruş bile masraf çıkarmayacaktır.
  7. Kendinizi ve işletmenizi büyütmek ve başarıya ulaştırmak için kaldıracın gücünü kullanın.

Akbank İnsan Kaynakları Yönetimi

Akbank İnsan Kaynakları
Akbank İnsan Kaynakları
Akbank İnsan Kaynaklarıakbank kariyer

İK Bölümününtelefon ve e-posta adresi 0212 270 00 44 – personel-isealim@akbank.com

Eleman ve yöneticilerde aranan özellikler: Akbank’a katılacak tüm adaylarda, öncelikle tüm banka çalışanlarının sahip olması beklenen, temel temel yetkinlikler aranıyor. Bu yetkinlikler; değişen koşullara uyum, duygusal kontrol, empatik iletişim, etik ilkelere bağlılık, iş sorumluluğu, kalite odaklılık, kendini geliştirme, müşteri odaklılık ve takım çalışması.

“Akbank İnsan Kaynakları Yönetimi” yazısını okumaya devam et

İstanbul İş Piyasası

istanbul-is-piyasasi

İstanbul iş piyasası, Türkiye genelinde ilk sıralarda yer almaktadır. Hergün yükselen gökdelenler, Türkiyenin geliştiğinin, sermayelerin büyüdüğünün bir göstergesi olarak lanse edilmektedir.

Nüfusun artmasıyla birlikte iş piyasasının yükselmesi iyi gelişmeler arasında gösterilmektedir. Çünkü gelişmiş ülkelere baktığımızda, özellikle Avrupa’da sektörlerin ve sermayelerin büyümesi nüfus bakımından sıkıntılı bir gelecek bekliyor.

“İstanbul İş Piyasası” yazısını okumaya devam et